Sayfa -
299
cüz -
15
18- KEHF SÛRESİ
54. Andolsun, biz bu Kuranda insanlar için her türlü misali değişik
şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok
düşkündür.
55.
İnsanlara hidayet geldikten sonra onların inanmalarına ve Rablerinden
mağfiret dilemelerine, ancak, öncekilerin başına gelenlerin kendi
başlarına da gelmesi, ya da kendilerine azabın göz göre göre gelmesi
(yönündeki beklentileri) engel olmuştur.
56.
Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz.
İnkâr edenler ise, hakkı batılla çürütmek için mücadele ederler.
Âyetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya alırlar.
57.
Kim, kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve
elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu
anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar
koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar.
58.
Rabbin, çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir. Eğer yaptıkları yüzünden
onları (dünyada) cezaya çarptırsaydı, elbette azaplarını çarçabuk verirdi.
Hayır, onlar için belirlenmiş bir gün vardır ki (o gün gelince) hiçbir
kurtuluş çaresi bulamazlar.
59. İşte zulmettiklerinde yok ettiğimiz memleketler.. Helâk edilmeleri için de
belli bir zaman tayin etmiştik.
60.
Hani Mûsâ, beraberindeki gence şöyle demişti: İki denizin birleştiği yere
varıncaya kadar durmayacağım, ya da uzun zaman gideceğim.
61.
Onlar iki denizin birleştiği yere varınca, balıklarını unuttular. Balık
denizde yolunu tutup kayıp gitti.
